Banu TUNA

Bu aralar dermotolog ve göz doktorlarının kapısındaki hastaların büyük bölümü havuz mağduru. Havuzdaki klor ve mikroplar güneşle birleşince alerji ve mantar türleri başta olmak üzere pek çok hastalığa neden oluyor.

Sanılanın aksine havuzlarda kadınlar için pek büyük bir tehlike yok. En çok görülen havuz hastalığı bağırsak enfeksiyonları. Dr Ramazan Mercan, ishal olan birinin havuzdaki diğer insanları ciddi olarak tehdit ettiğini söylüyor. Hastadan küçük bir dışkı parçasının suya karışması mikrobu kapmaya yeterli. Zaten havuzda su yutulmasını engellemek neredeyse imkansız. Sistit de suyun yutulması yoluyla bulaşabiliyor.

GÖZLERE DİKKAT

Bulaşıcı göz nezlesi:

Havuzdaki bakteri, virüs ve mantarlar göz nezlesine neden oluyor. Hastalar gözlerinin kızarmasından, yaşarmasından ve akıntıdan şikayet ediyor. Sabahları gözler şiş ve çapaklı oluyor. Batma, yabancı cisim hissi ve ışığa karşı duyarlılık da belirtiler arasında. Hastalık bir veya iki gözde birden ortaya çıkabiliyor. Göz hastalıkları uzmanı Dr. Faik Bankeroğlu, hastalara bir süre havuza girmemelerini ve güneşe çıkmamalarını önerdiklerini söylüyor. Güneş hastalığın artmasına ve tedavinin güçleşmesine neden oluyor. Virüslerin neden olduğu göz nezlesi inatçı ve uzun süreli bir hastalık. Gözde fazla çapak olmuyor ancak aşırı kızarıklık ve şişlik ortaya çıkıyor. Soğukalgınlığında olduğu gibi hafif bir kırıklık ve güçsüzlük şikayetleri, virüs nedeniyle kulak önünde bezeler belirmesi de belirtiler arasında.

Mantar enfeksiyonu: Havuzdan geçen mantar enfeksiyonlarına bağlı olarak kornea tutulması (korneada yaralar) olabiliyor. Belirtiler gözde batma ve görme bulanıklığı. Hemen bir doktora başvurulması gerekiyor. Doktora gidene kadar da kaynatılarak dezenfekte edilmiş ılık suyla kompres yapılmalı, dışarıya çıkılırken güneş gözlüğüyle göz tozdan korunmalı.

Gözde uçuk: Uçuk diye bildiğimiz herpes enfeksiyonları göz kapaklarında şişlik ve küçük beyaz noktacıklar halinde ortaya çıkıyor, ağrı hissediliyor. Tekrarlamasını engellemek için vücut direnci yüksek tutulmalı, bol vitamin alınmalı, dinlenmeli ve güneşten korunmalı.

Lens kullanmayın: Uzmanlar lens kullananlara havuza girmeden önce çıkarmalarını öneriyor. ‘‘Yeni nesil kontakt lensler (yumuşak diye anılanlar) belli oranda su içeriyor. Mikroplar sulu ortamlarda çok daha kolay üreyip enfeksiyona neden oluyor. Lensle mikroplu bir havuza girildiğinde lensin mikrop alma oranı çok yüksek.’’ Doktorların tavsiyesi kullanılıp atılan lensler. Ya da yedek lens bulundurulmalı ve havuzdan çıkınca gözdekiler ilaçlı solüsyona konup, diğer temiz çift takılmalı.

Alerjik göz nezlesi: Havuz özellikle çocuklarda klordan kaynaklanan alerjik reaksiyonlara neden oluyor. Sürekli göz kaşıntısı, kanlanma ve sulanma kendini gösteriyor. Havuz gözlüğü öneriliyor.

KADINLAR RAHAT OLUN

Fırsatçı mikrop mantar: Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Ramazan Mercan, kadınların havuzlardan vajinal enfeksiyon kapma riskinin çok düşük olduğunu söylüyor. ‘‘Hastalık direkt olarak havuzdan bulaşmaz. Havuzdaki klorlu sudan dolayı vajinanın PH’ı değişiyor. Klor ise diğer mikro organizmaları öldürüyor. Mantar da fırsatçı bir mikrop olduğu için ortaya çıkıp enfeksiyon yapıyor’’ diyor. Mantarı engellemek için alınabilecek tek önlem mayonun havuzdan çıkınca hemen değiştirilmesi.

CİLT SALDIRIYA AÇIK

Mikroplar hücumda: Bakteri ve mantar enfeksiyonları havuz nedeniyle ciltte en sık ortaya çıkan enfeksiyonlar. Çok nadir olarak deri tüberkülozu da havuzlardan geçebiliyor. Deri Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Yasemin Oram, havuz suyundaki mikropların deride çıban denen ağrılı, şiş, kızarık enfeksiyonlara neden olabileceğini veya egzama ve pişik görünümlü cilt sorunlarının yaşanabileceğini söylüyor. Havuzdan bulaşan mantar vücudun heryerine yerleşebiliyor. Açık yarası olanların havuza girmesi istenmiyor çünkü havuz suyundaki klor veya ozon gibi maddeler enfeksiyonlara karşı tam koruma sağlamıyorlar. Korunmak için en önemli şey sudan çıktıktan sonra akan musluk suyuyla derideki havuz suyunun akıtılması ve havluyla kurulanması. Ayrıca kendi havlunuzda yatın ve ıslak mayo ile oturmayın. Sudan çıktıktan sonra mutlaka kendi terliklerinizi giyin, havuz başında çıplak ayaklarla dolaşmayın. Cildin 5.5 PH değerini korumak için de nemlendirici öneriliyor.

Alerjik reaksiyonlar: Suya koruma amaçlı katılan maddeler deride alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Özellikle kuru ve alerjik deri tiplerinde kuruluk egzamaları görülüyor. Deride kaşıntı, kuruma, sulanma ortaya çıkabiliyor. En kuru deri bu bölgelerde bulunduğundan problemler en çok kol ve bacaklarda ortaya çıkıyor. Bakteriyel durumlarda içi iltihaplı, su toplamış gibi görünen lezyonlar ya da ağrılı çıbanlar görülüyor.

Klor sivilceleri: Ergenlikte sivilce problemi yaşamamış kişilerin yüzünde bile klor sivilcesi çıkabiliyor. Doç. Oram yaz aylarında kendisine gelen hastaların yüzde 80’inin havuz, deniz ve güneşe bağlı rahatsızlıklarla başvurduğunu belirtiyor

Kaynak: http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/08/11/14580.asp