ALTERNATİF DEZENFEKSİYON SİSTEMLERİ
Ozon;
Ozon ve UV sistemleri havuzlarda stabilize olmayan dezenfeksiyon işlemini yapar, yani yapılan dezenfeksiyon o anlıktır.
Özellikle ozon’un su içinde dayanım süresi maksimum 20 dk dir.
Ozon sistemi ile dezenfekte edilecek havuzda şu parametrelerin çok iyi bilinmesi gerekir.
Ozon’un dezenfeksiyon yapabilmesi için 1 m3 suda 0.1 – 0.3 gr Ozon bulunması gerekir.
100 m3 lük bir havuzun 4 saatte sirkülasyon yaptığını kabul edersek, bu havuzda 1 saatte 25 m3 su, ozon ile dezenfekte olmaktadır.
30 dk ise 12.5 m3 su dezenfekte olarak havuz suyuna karışmaktadır.
Ozon sistemimizin 50 gr/saat ozon ürettiğini var sayalım, bu durumda 12,5 m3 su 25 gr ozon içermektedir.
Ozonlu bu suyun 1 m3 de 2 gr ozon bulunmaktadır.
Bu su 100 m3 lük havuz suyuna karışınca 30 dk içinde 100 m3 havuz suyundaki ozon miktarı 0.02 gr/m3 seviyesine düşmektedir, bu da bizim havuz suyunda istediğimiz oranın 1/5 dir ve suyu yeteri kadar dezenfekte edemeyecektir.
Burada unutmaması gereken, ilk yarım saat gelen ozon miktarı ikinci yarım saat de gelen ozona kadar havuzdan kaybolduğudur.
100 m3 bir havuz için 50 gr/saat lik bir ozon jeneratörü dezenfeksiyon ihtiyacımızın yalnızca % 20 karşılayabilecektir. Geriye kalan % 80 lik bölümün dezenfeksiyonu ise yine klor ile olmak zorunda kalacaktır.
Ozonun tavsiye edilebileceği en doğru yerler ise küçük kapalı havuzlar ve spa ‘lar dır.
Ozon teknolojisi PAHALIDIR.
Eğer bir firma size “1.000-2.000 US Dolar’a ozon sistemi kurarım” diyorsa lütfen inanmayın.
Bu tip sistemler ya hiç ozon üretmez ya da mg/h mertebesinde (saatte bir kaç miligram, yani gramın 1/1000’i) çok düşük miktar ozon üretebilir.
Ciddi bir ozon uygulamasında suya kabaca en az 0,1-0,3 gram/m3 ozon dozajı söz konusudur. Örneğin 10 m3/h su debisi için bile en az 1-3 gram/saat ozon ihtiyacı ortaya çıkar.
Ozon sistemlerinde ÜRETİLEN OZON MİKTARININ gerçekten doğru olup olmadığını kontrol edin.
En son teknoloji ozon jeneratörleri bile ortalama her bir gram ozon üretimi için yaklaşık aşağıdaki miktarlarda elektrik enerjisi kullanır :
Kuru havadan ozon üretiyorsa 13 – 22 Watt-h/gram-O3
Saf oksijenden ozon üretiyorsa 7 – 10 Watt-h/gram-O3
Ayrıca, üretilen ozonun miktarını gram-ozon/saat şeklinde hat üstü ölçmek için en az 10-15 bin EURO’luk kalibre edilmiş ekipman yatırımı yapılması gerektiğini unutmayın.
Ozon TEHLİKELİ ve KOROZİF bir gazdır. Ozon sistemleri gerekli tüm emniyet önlemleri alınarak işinin uzmanı firmalarca kurulmalı ve işletme personeli eğitilmelidir.
Ozon son derece AŞINDIRICIDIR.
Ozon uygulaması yapılacak ortamlar (örneğin liner kaplı havuzlar,filtreler, pompalar, su hatları v.b.) ve sızdırmazlık elemanları ozona dayanıklı malzemelerden olmalıdır.
OZON NASIL ÜRETİLİR ?
Yüksek konsantrasyon ve miktarda ozon üretimi, kuvvetli bir elektriksel alandan “oksijence zengin bir gaz” geçirilerek gerçekleştirilir (“corona discharge” metodu).
Yoğun enerji nedeniyle bazı oksijen molekülleri parçalanır ve oluşan oksijen atomları diğer oksijen molekülleriyle birleşerek 3 oksijen atomlu ozon molekülünü oluşturur.
Ozon stabil bir gaz olmadığından depolanamaz ve kullanılacağı yerde üretilmelidir.
Bu amaçla ozon üretim sistemleri (ozon jeneratörleri) kullanılır.
Açıklanan ozon üretim prosesinde ısı açığa çıkmakta ve jeneratör ısınmaktadır.
Bu nedenle ozon jeneratörleri uygun özellikte soğutma suyu ile sürekli soğutulmalıdır (küçük kapasiteli ozon jeneratörleri hava soğutmalı olabilirler).
OZON ÜRETİMİNDE KULLANILABİLEN “OKSİJENCE ZENGİN GAZLAR”
Kuru Hava
Hava, hacimsel olarak ! oranında oksijen içerir. Hava ozon jeneratörüne beslenmeden önce filtrelenmeli (partiküller ve yağ buharı giderilir) ve tamamen kurutulmalıdır (çiğlenme noktası < – 65 °C).
PSA oksijeni
PSA oksijeni “azotu alınmış kuru hava” olarak da tanımlanabilir.
Kurutulmuş hava PSA oksijen jeneratörüne beslenerek hava içindeki azotun (N2) ayrılması sağlanır.
PSA sistemi çıkışında yaklaşık yüzde 90-95 oranında oksijen içeren PSA oksijeni elde edilir.
PSA oksijeni ozon jeneratörlerine beslenerek ozon üretilebilir.
Sıvılaştırılmış saf oksijen (LOX)
Özel tekniklerle sınai gazlar üreten bir firmadan ağırlıkça > yüzde 99 oksijen içeren saf oksijen gazı temin edilebilir.
Saf oksijen üreticisi firma tarafından ozon sistemini bulunduğu yere uygun hacimde LOX (sıvı oksijen) tankı kurulur.
LOX tankındaki sıvı oksijen evaporatör yardımıyla gaz haline dönüştürülerek ozon jeneratörlerine beslenir.
Düşük kapasiteler için küçük oksijen tüpleri de kullanılabilir. Bu tüplerde gaz formunda sıkıştırılmış saf oksijen bulunmaktadır.
UV İle Dezenfeksiyon;
Burada yine ozonda yaptığımız uyarıları tekrarlayalım.
UV ile anlık dezenfeksiyon yapabilirsiniz, yani UV cihazından çıkan su mikropsuzdur fakat havuzun içinde bekleyen suda stabil bir dezenfektan olmadığı sürece su bakteri üretmeye devam edecektir.
Ultraviyole (UV) sistemi, cihaz gövdesi içinde bulunan bir tüpte anot ve katot uçlarına uygulanan bir gerilim ile meydana gelen ateşleme sonucunda, tüp içinde ki buharlaşan civanın iyonize olup, ultraviyole ışını oluşturması esasına dayanır.
Ultraviyole ışınları mikroorganizmaların DNA yapısını bozarak etkisiz hale gelmesini sağlar.
Bu şekilde ortalama yüzde 99.9 dezenfeksiyon verimi elde edilmektedir.
Bakımı ortalama yılda bir defa UV lamba sının değiştirilmesinden ibarettir.
UV lambalarının ömrü ortalama 9000 saattir.
Bu sürenin tamamlanmasına doğru ultraviyole ışınlarının mikroorganizmalara nüfuz etme etkisi azalmaya başlar.
Bu durumda lambaların değişmesi gerekmektedir.
Ultraviyole ışınları ile dezenfeksiyonun tam olarak gerçekleşebilmesi için su içerisinde bulunan tortu, bulanıklık gibi parametrelerin sudan uzaklaştırılmış olması gerekmektedir.
Bu sebeple ultraviyole öncesinde kum filtresi veya kartuş filtrenin kullanılması tavsiye edilmektedir.
UV ışınları ile dezenfeksiyonun kimyasal dezenfektanlara (klor) kıyasla avantajları;
1- Suda insan ve çevre sağlığına zararlı yan ürünler oluşturmaması (THM gibi)
2- Etkili ve güvenilir bir dezenfeksiyonu sağlayan ve uygulaması basit kompakt bir proses olması.
3- Suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerinde değişikliğe yol açmaması (pH,TDS ), suda istenmeyen koku ve tat oluşturmaması
4- Su sıcaklığı ve pH değerlerinden bağımsız, stabil dezenfeksiyon verimi göstermesi
5- Kolay ve esnek işletme olanakları sunması
6- Son derece düşük işletme ve bakım maliyetleri
7- Ekipmanlarda ve su iletim hatlarında korozyon oluşturmaması
Bakır – Gümüş iyonizasyonu;
Bu iyonizasyon sisteminin faydalarına değinmeden önce Ağır Metal Kirliliği ve İnsan Sağlığına Etkileri konusunun bir daha incelenmesinde fayda vardır.
Bakır – Gümüş iyonizasyonu özellikle tek hücreli bakterilerin hücre duvarlarını patlatarak yok ettiğinden dolayı suda yosun üremesine karşı çok büyük bir başarı sağlar fakat oksidasyon yeteneği klor kadar başarılı olamadığından su içindeki diğer organik kirliliğin yok edilmesi için klorun oksidasyon gücüne ihtiyaç duyulacaktır.
Kimyasal kullanmadan, Bakır-Gümüş iyonizasyonu ile dezenfeksiyonun, sudaki gram negatif, bakteri, mikrop ve virüslere karşı çok etkili olduğu çeşitli laboratuvar sonuçları ile kanıtlanmıştır.
E-coliye karşı iyonizasyon, klora karşı 400 kat daha etkilidir.
İyonizasyon, Lejyonella bakterisine karşı ise klora nazaran 40 kat daha etkilidir.
Bunun yanında, buharlaşmaması, yüksek sıcaklıklarda etkisinin azalmaması, sadece zararlı mikroorganizmalara karşı etkili olması, düşük yatırım ve işletme maliyeti ile diğer dezenfeksiyon yöntemlerine karşı büyük avantaj kazanmaktadır.
Lejyonella Enstitüsünün verilerine göre kesin sonuç alarak Lejyonella mikrobuna en etkili yöntem olduğu kanıtlanmıştır.
Özellikle merkezi sıcak su sistemlerinde, duş başlıklarında ve borularda dezenfeksiyonu sürekli yaptığından en etkili yöntemdir.
Sadece tek hücreli mikroorganizmalara etkili olduğundan, göl, gölet ve balık havuzlarında da rahatlıkla kullanılır, Balıklara ve suda var olan bitkilere zarar vermez.
İyonize su;
– Suyu buzlu su şartlarına eşdeğer duruma getirir.
– Zenginleştirilmiş mineral ile suyu elektrolize eder.
– Manyetik alan uygulaması yaparak ağır metalleri yok eder
Bakır/gümüş iyonizasyon sistemi, aşağıdaki mikrop, bakteri ve protozoalara karşı etkilidir.
Amoebae dysenteriae
Bacillius subtilis
Bacillius typhosus
Cryptosporidium
Endamoeba histolytica
Escherichia coli (E. coli)
Giardia lamblia
Herpes virus
HIV
Influenza A & B
Legionella pneumophila
Poliomyelitis virus
Proteus valgaris
Pseudomonas aeruginosa
Salmonella
Saccharomyees cerevisiae
Sarcina Flava
Shigella dysentiniae
Shigella flexneria
Staphylococcus aureus
Streptococus faecalis
V. cholera
Vaccinia virus
Vibrio cholerae
Tuz ile klor üretimi;
TUZ ILE HAVUZ SUYU DEZENFEKSIYONU
Tuzlu su klorlayıcısı yüzme havuzu dezenfeksiyonu için gerekli olan hipoklorid asidin elektroliz yöntemiyle havuzda meydana gelmesini temin eden bir sistemdir.
Elektroliz sırasında katotda meydana gelen H2 gazı ile anodda oluşan Cl2 gazı birleşerek HCl(klorür asidi) meydana getirirken ortamda bulunan sudan dolayı bu HCl’de HOCl(hipoklorid asidi)’e dönüşür. Aynı zamanda çözeltide kalan Na+ ve OH- iyonları da birleşerek NaOH yani suda kostik teşekkül eder.
Bu HClO (hipoklorit asit) klor’un organizma ve bakterilere saldıran asıl aktif maddesidir.
Bu saldırı sırasında HCl (klorür asidi) ve O2(oksijen) teşekkül eder.
Bu HCl (klorür asidi) katod da meydana gelen NaOH’i nötralize eder ve oksijen ise suda çözünür.
Bu nötrleşme reaksiyonu neticesinde yeniden Na+ ve Cl– iyonları meydana gelir.
Yani tuzu ihtiva eden bir dolaşım teşekkül eder.
Elektrod hücresinden H2 ve O2 baloncukları yükselirken anod da husule gelen Cl2 gazı su tarafından absorbe edilerek atmosfere sızması önlenir.
Dezenfeksiyon aktif maddesi olan HOCl’in (hipoklorit’in) sürekli şekilde otomatikman üretimi, dezenfeksiyon gücünü fazlasıyla artırmaktadır.