Agir Metal Kirliligi ve Insan Sagligina Etkileri
——————————————————————————–
Yirminci yüzyılda pek çok bilimsel gelişme yaşanmıştır. Bunlardan en önemli olanı sanayileşme alanında meydana gelen gelişmelerdir. Diğer taraftan özellikle kimya alanındaki gelişmeler ilerleyen yıllarda ciddi çevre problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Endüstri devriminin ardından başlayan çevre kirliliği özellikle 2. dünya savaşının ardından tüm dünyaya yayıldı.
Son 50 yıldaki teknolojik gelişmeler yaşam koşullarını eskisine göre çok kolaylaştırmasının yanı sıra, çevre kirliliğinde büyük bir artışa sebep olmuştur. Şehir havası otomobil egzozlarından çıkan yüz binlerce ton ksilen ve toluen tarafından, içme suyu sistemleri uçucu organik maddeler tarafından, kırsal alanlar pestisidler ve herbisidler tarafından, ormanlar ve balıkçılık alanları kükürt ve azot emisyonları tarafından kirletilmektedir. Minamata körfezi, Çernobil ve Bhopal gibi büyük çevre felaketleri halkın ve hükümetlerin çevre konusuna eğilmelerini hızlandırdı. Sadece ABD sanayi kuruluşları her yıl 300 milyon tondan fazla tehlikeli atık üretmektedirler ki bu da kişi başına 1 ton atık demektir. Yine ABD’de 500.000’den fazla doğal alan tehlikeli atıklar nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir.
Endüstriyel işlem ve ürünlerde ağır metal kullanımı son yıllarda hızla artmış ve buna bağlı olarak insanlar üzerindeki etkisi de tehlikeli değerlere ulaşmıştır. Günlük hayatta o kadar çok ağır metal içeren ürün kullanıyoruz ki şimdilik bunlardan kurtulmamız mümkün gözükmüyor. Civa-amalgam diş dolgusu, kurşunlu boya, musluk suyu, yiyecek prosesleri, kimyasal tortu ve kişisel bakım ürünleri (kozmetik ürünleri, şampuan, saç ürünleri, gargara sıvısı, diş macunu, sabun vb) her gün kullandıklarımızdan sadece birkaçı. Bunun yanında insanlar evde, dışarıda, birçok iş sahasında her gün ağır metallerin etkisine maruz kalmaktadır.
Son yıllarda artan pil kullanımı insan sağlığı ve çevre için potansiyel tehlike oluşturmaktadır. Evlerde, işyerlerinde, ulaşımda ve sanayide önemli miktarda pil kullanılmaktadır. Piller, motorlarda, elektronik cihazlarda, saatlerde, kameralarda, hesap makinelerinde, işitme aletlerinde, kablosuz telefonlarda, oyuncaklarda v.b. yerlerde geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Kullanım süresi dolan pillerin kullanıcılar tarafından bilinçsizce bertaraf edilmesinin sonucu, çevreye önemli derecede ağır metal dağılmakta, bu da insan hayatını tehdit etmektedir. Diğer önemli bir tehdit unsuru da akülerdir.
Ağır metaller bioakumülatiftir ve insan vücudunda herhangi bir olumlu fonksiyonu olmayıp fazlası toksik etkiye neden olurlar. Solunum beslenme ve deri emilimi yoluyla insan vücuduna girerek dokularda birikmeye başlarlar. Bu metaller vücuttan uzaklaştırılamaz ve zaman içinde toksik değere ulaşırlar.
Denekler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda ağır metallere maruz kalan insanlarda, ruhsal ve nörolojik etkilere bağlı davranış bozuklukları, nörotransmiter üretimi ve bunların fonksiyonunda düzensizlikler ortaya çıkması ve daha birçok metabolizma sorunu gözlemlenmiştir. Daha sonraları, maruz kalınan ağır metal oranına göre sakatlıklar ve bazı organların görevini yapamaması gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkmıştır.
Alüminyum, arsenik, kadmiyum, kurşun, civa, ve çinko en yaygın ağır metallerdir.
Alüminyum
Sinir sistemi bozukluklarına neden olan alüminyum mutfak kaplarından, içme suyundan, ilaçlardan ve alüminyum işleyen tesislerden kaynaklanabilir. Alüminyum akciğere ve sinir sitemine etki etmektedir. Hemodiyaliz deneyimleri sonucunda alüminyumun beyinde zararlara yol açtığı ve Alzheimer hastalığına neden olduğu saptanmıştır(Diyalize giren hastalara yüksek dozlara alüminyum hidroksit verilmektedir). Kronik maruz kalma ile akciğer kanseri, astım görülebilir.
Arsenik
Metal ayrıştırma, pestisidler, herbisidler, piller, kablolar, mil yatakları gibi kullanım alanları vardır. Bulaşma yolları arasında kaynak suları, süttozu, soya sosları, su ürünleri (biyobirikim) besin katkıları ve sigara sayılabilir. Solunduğunda güçlü bir karsinojen (kanser yapıcı) olan arsenik, bağırsaklar ve karaciğer üzerinde yüksek derecede tahribata neden olur.
Fransızların büyük komutanı Napolyon’un saç telleri üzerinde yapılan çalışmalar ilginç bir sonuç ortaya koyarak tarihe ışık tutulmasına vesile olmuştur. Yapılan çalışmalarda Napolyon’a ait saç telleri alüminyum silindire konuldu ve birkaç saat süreyle bir uranyum reaktöründe tutuldu. Sonuç şaşırtıcıydı. Saçtaki arsenik miktarı normalin 13 katıydı. Dahası, arsenik ufak dozlar halinde, yavaş yavaş verilmişti. Yani Napolyon, yemeğine sürekli arsenik eklenmesinin sonucu zehirlenmiştir.
Kurşun
Kurşun tüm çevrede ve özellikle kent havasında bulunan ileri derecede toksik bir ağır metaldir. Sanayide daha çok pil yapımında, benzin katkı maddesi olarak, basımda, radyasyon koruyucusu olarak, kablo yalıtkanı olarak, boyalarda, lehimde, folyolarda ve sayısız alaşım içinde kullanılmaktadır. Bir kent sakininin yılda ortalama 20 kilo kurşunu hurdaya çıkardığı tahmin edilmektedir. Kurşun biyolojik olarak parçalanamaz. Nontoksik forma çevrilemez.
Kurşun vücuda solunum, içme suyu ve gıda zinciri yolu ile girerek ciğerlere kadar ulaşır ve ciğerlerde yavaş yavaş absorbe(emilme) edilerek kana karışır. Kan yolu ile önce karaciğer, böbrek, beyin ve kas gibi yumuşak dokulara taşınır. 35–40 gün bekledikten sonra kurşun metabolitleri yardımı ile kemik ve diş gibi sert dokularda birikir.
Kurşun; işitme bozukluğuna, sinir iletim sisteminde ve hemoglobin bileşiminde düşmeye, kansızlığa, mide ağrısına, böbrek ve beyin iltihaplanmasına, kısırlığa, kansere ve ölüme neden olmaktadır. Özellikle çocuklarda bilişsel ve davranışsal bozukluklara yol açar. Çocukluk dönemindeki kronik maruz kalma, yetişkinlikte kalıcılaşan obeziteye yol açabilir. Yarılanma süresi 20 yıl olduğundan vücuttan atılma olasılığı yoktur.
Çinko
Diğer metallerle çok sayıda alaşımın yapısına katılır. Otomotiv endüstrisinde, elektrikli gereçler, oyuncak, diş dolgusunda, deodorantlarda, pillerde ve kaynak işlerinde kullanılır. Demir ve benzeri metallerin, korozyona karşı önlem amacıyla galvanizlenmesinde de kullanılır.
Kronik maruziyet ile deri ve akciğer hastalıkları görülür.
Civa
Termometrelerin, barometrelerin, difüzyon pompalarının ve daha birçok laboratuar gerecinin yapımında kullanılır. Cıva buharlı lambaların ve reklâm ışıklandırmalarının, cıvalı şalterlerin, diş hekimliğinde kullanılan bazı karışımların, koruyucu boyaların, böcek öldürücü ilaçların ve pillerin yapısında da cıva bulunur. Cıva doğada bozulmadığından cıva ve cıva bileşikleri halk ve çevre sağlığı bakımından çok tehlikeli ve toksittir. İçme suyu veya gıda zinciri yolu ile insan vücuduna giren cıva; Bazı nörolojik bozukluklara, merkezi sinir sisteminin tahribine ve kansere, böbrek, karaciğer, beyin dokularının tahribine, kromozomları tahrip edip sakat doğumlara neden olmaktadır.
Kadmiyum
Kadmiyum ve bileşiklerinin çözeltileri zehirlidir. Ağır metaller içerisindeki en tehlikeli ve toksit maddelerden biri kadmiyumdur. Çevremizdeki kadmiyum kaynakları; kadmiyum içeren boyalar, sigara dumanı, plastik katkı maddeleri, Kadmiyum sülfür ve çinko üreten tesislerdir. Piller çöpe atıldığı zaman depo sahasında bozularak kadmiyum ve bileşikleri serbest hale geçerek suya karışır. Kadmiyumlu sızıntı suyu, içme suyunu ve toprağı kirleterek gıda zinciri ve içme suyu yolu ile insan vücuduna girer.
Vücut kadmiyumu kalsiyum gibi algılar ve kadmiyum vücutta birikmeye başlar. Vücutta kalsiyum eksilmesinden dolayı kemikler yavaş yavaş zayıflamaya başlar. Ayakta durmak hatta öksürmek bile kemiklerin kırılmasına hatta iskelet ufalanarak neticede hastanın ölmesine neden olur. Ayrıca günde bir paket sigara içen insanların vücutlarında, daha ziyade karaciğer ve böbreklerinde sigara içmeyenlere nazaran %50 oranında daha fazla kadmiyum taşımaktadırlar. Ankara’da yapılan bir araştırma da hava kirliliği yoğun olan semtler de yaşayan insanların idrarlarında kadmiyum ve kurşuna rastlanmıştır.
Günlük hayatta en dikkatli kullanmamız gereken nesnelerden biri, piller…
Piller konusunda belediyelere düşen görevler
- Pillerdeki cıva, kadmiyum ve kurşun gibi zehirli ağır metaller konusunda halkı bilinçlendirmek
- Pillerin ayrı toplanmasını sağlamak ve kırmızı renkli pil kutuları ile pil toplama merkezleri oluşturmak.
- Vatandaşların pilleri nasıl ayrı toplayacakları konusunda bilgilendirmek
- Pillerin depolama alanlarında ayrı özel hücrelerde depolanması sağlanmak
Pil kullanırken dikkat edilmesi gerekenler
• Çok zorunlu kalmadığınız sürece pil tercih etmeyiniz
• İhtiyacınıza göre pil seçiniz
• Kullanım talimatlarına uyunuz
• Çocuklardan kesinlikle uzak tutunuz
• Pilleri dilinizle kontrol etmeyiniz
• Herhangi bir şekilde içini açmayı denemeyiniz
• Eski, sızıntı yapan pilleri katiyen çıplak elle temas etmeyiniz, temas halinde ellerinizi iyice yıkayınız
• Cihazınızı uzun süre kullanmayacaksanız pilleri çıkartınız
• Ateşe atmayınız
• Kullanılan pilleri kesinlikle çöpe atmayınız, ayrı poşette biriktiriniz ve belediyenizin pil toplama merkezi varsa oraya götürünüz
Çevremize bırakılan metal emisyonlarının azaltılması konusunda her türlü önlemin alınması öncelikle kirletici durumundaki kuruluşların görevi olmalıdır. Çevremizi kirleten emisyonların azaltılması hatta mümkünse doğal değerlere kadar indirilmesi, atık suların ve baca gazlarının temizlenmesi ek bir maliyet gibi düşünülmemelidir. Çünkü gerekli önlemler alınmazsa gelecek nesillere bırakacak bir dünya kalmayacaktır.